1. Haberler
  2. Ulaştırma Politikaları
  3. Demiryolu Sektör İzlenimleri

Demiryolu Sektör İzlenimleri

Demiryolu Sektör İzlenimleri
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Demiryolu Sektör İzlenimleri

Hükümetler demiryolunu bir politika olarak benimserken amaçları; verimlilik düzeyi yüksek, emniyetli, kaliteli ve güvenilir bir taşımacılık hizmeti sunarak ekonomiye sürdürülebilir katkılar sağlamasıdır.

Yani demiryollarından sürdürülebilir büyümeyi desteklemesi istenmektedir. Bu amaçla demiryolunun gelişimini desteklemek arzusundadırlar.

Demiryolu Sektör İzlenimleri

Hükümetler demiryolunu bir politika olarak benimserken amaçları; verimlilik düzeyi yüksek, emniyetli, kaliteli ve güvenilir bir taşımacılık hizmeti sunarak ekonomiye sürdürülebilir katkılar sağlamasıdır. Yani demiryollarından sürdürülebilir büyümeyi desteklemesi istenmektedir. Bu amaçla demiryolunun gelişimini desteklemek arzusundadırlar.

Demiryollarını desteklenme stratejisinin en kritik aşaması, hangi alandaki gelişmelerin desteklenmesi kararıdır. Çünkü beklenen faydanın sağlaması tamamen desteklenecek alanların/faaliyetlerin belirlenmesine bağlıdır.

Bu açıdan ülkemize bakıldığında; hükümet son 15 yılda demiryolu sisteminin gelişmesi için 3 alanı öncelikli olarak desteklemiştir. Bunlardan ilki TCDD’nin serbestleşme sürecine hazırlanmasını, ikincisi altyapının iyileştirilmesini, üçüncüsü de ayrışma sonrasında TCDD Taşımacılık A.Ş.’nin güçlenmesini desteklemiştir. Bu amaçla büyük bütçeler ayrılmıştır. Uluslararası danışman firmalar her seferinde yeni baştan TCDD’nin röntgenini çekip güçlü veya zayıf yönleri, serbestleşme süreci ile sonrasındaki organizasyon yapısı ve vizyonu hakkında önerilerini sunmuşlardır.

Günümüze kadar ki geçen süreçte, en yüksek destek altyapı yatırımlarına verilmiştir. Yeni yüksek hızlı tren hatların yapımının dışında mevcut konvansiyonel hatlarda bu desteklerle: alt yapıdaki ahşap traverslerin beton traverse dönüştürülmesi, rayların ve ray bağlantı tipi ile balast ve balast altı yapılarının değiştirilmesi yapılırken, yine trafik açısından personel yetersizliği nedeniyle tren işletme kapasitesi azalan hatlarda sinyalizasyon sistemlerin kurulması ve ayrıca imkânlar elverdiğince bu uygulamaların yapıldığı hatlarda elektrifikasyon sistemlerinin kurulması şeklinde olmuştur.

TCDD’nin Demiryolu Tren İşletmecisi (TCDD Taşımacılık A.Ş) kısmında ise lokomotif ve vagon filolarının büyütülmesi ve yenilenmesi için lokomotif ve vagon alımına öncelik verilmiştir. Lokomotif ve vagonlar özellikle yerli fabrikalarda imal ettirilerek mevcut kamu fabrikalarının bir yandan varlıklarını sürdürmeleri diğer yandan da endüstriyel kabiliyetlerini arttırmalar için ürün lisansı alma süreçleri desteklenmiştir. 

Güncel olarak geldiğimiz noktada her üç alanda da verilen desteklerin kullanımı sonrasında arzulanan bir netice elde edilmiş değildir. 

Büyük bütçeler kullanılarak yapılan altyapı yatırımları, demiryolu sektörüne beklenen katkıyı yapmaktan çok uzak kalmıştır. Yani altyapıya yapılan destekler özel sektör için demiryolu tren işletimini cazip hale getirememiştir.

Görünen durumda –hızlı tren hatları hariç- mevcut konvansiyonel hatlarda geometrik iyileştirme yapılmadığı için trenlerin seyir sürelerinde iyileşme olmadığı gibi, yine (eğimlerin azaltılması, kurp yarı çaplarının düşürülmesi gibi) geometrik iyileşmede yapılmadığından: loko başına düşen tren ağırlıklarının ve uzunluklarının artmaması nedeniyle ekonomik ve verimli bir işletim imkânları oluşturulamamıştır.  Hatta yapılan alt yapı yatırımlar, tren işletiminde maliyetleri artırıcı bir unsur haline gelmiştir.

Şöyle ki altyapıda ahşap traverslerin beton traverse dönüştürülmesi, ray ve bağlantı tipi ile balast ve balast altı yapılarının değiştirilmesi yapılırken, özellikle seçilen ray bağlantı malzemelerinin dar yarıçaplı kurplarda yeterince esnememesi nedeniyle demiryolunda seyir eden taşıtlarının emniyet kritik ve maliyeti en yüksek bileşeni olan tekerlek takımlarında olağanüstü aşınmalara, araçların yürüyüş takımlarında hızlı yıpranmalara bağlı olarak araçların bakım maliyetlerinin aşırı artmasına neden olmuştur

Diğer taraftan TCDD Taşımacılık AŞ’nin lokomotif ve vagon filosuna yapılan desteklere rağmen, taşıma miktarlarında beklenen artışlar olmamıştır. Ayrıca Serbestleşme Yasasının ana amacı olan Özel sektör firmaların Demiryolu Tren İşletmecileri olarak demiryolu sektörüne ticari anlamda lokomotif ve vagon yatırımı yaparak piyasaya girişi de yeterli sayıda olmamıştır. (Şimdiye kadar kendi mallarını taşımak amaçlı lokomotif ve vagon yatırımı yapan 1 firma ile TCDD Taşımacılık A.Ş den lokomotif ve vagon kiralayan 1 firma olmak üzere faaliyet gösteren 2 firma var.)

Özellikle ticari anlamda sektöre hizmet verecek bir Özel Demiryolu Tren İşletmecisinin olmamasını, Devletin sübvansiyonlarının sadece TCDD Taşımacılık A.Ş’ ye özel devam etmesi ve bu konudaki sıralı değişimin önündeki en büyük engel olduğunu düşünüyorum.  Özellikle TCDD Taşımacılık A.Ş.’nin özel sektöre karşı olumsuz tavrı (ki aldığı sübvansiyonları özel sektörün piyasaya girişini ve rekabeti engelleyecek şekilde kullanması söz konusudur) serbestleşme ile piyasaya yeni Demiryolu Tren İşletmecisi girmesinin önündeki en büyük engel olarak gözükmektedir.

Bunca desteğe ve harcanan paraya rağmen elimizde halen çok verimsiz, yüksek kalitesi, güvenilirliği ve öngörülebilirliği olmayan, büyüyemeyen bir demiryolu pazarı duruyor. 

Gelinen nokta bize şunu gösteriyor, (diğer koşullar ayarlanmadan yapılan) serbestleşmenin tek başına bir reform niteliği taşıması ve beklenen faydayı sağlaması çok zordur. Evet, serbestleşme gerekli ancak demiryolu pazar payının büyümesi için yeterli bir koşul değildir. Serbestleşmeye diğer reformlar eşlik etmediği sürece beklenen sonuç oluşmamaktadır. Şöyle ki Türkiye’de Demiryolu sektörü serbestleşme sürecini biçimsel olarak gerçekleştirmiştir. Ancak serbestleşmeden beklenen piyasa ve rekabet koşullarına uyumlu karar alma ve hizmet sunma/verme niteliği hiçbir şekilde oluşmamıştır.

Bütün bu çabalara ve katlanılan maliyetlere rağmen beklenen sonuçların elde edilmemiş olması nerede yanlış yapıldığı sorusunu akla getirmektedir. Bu sonuç şaşırtıcı değildir. Çünkü demiryolu serbestleşmesini gerçekleştiren ülkelerin karşılaştıkları basit bir sorunla bizde karşılaştık. Altyapıda, işletmede ve serbestleşmenin gerçekleşmesi için yapılacak destekleme yatırımlarının tamamına, piyasadan bağımsız olarak tek başına bürokratlar tarafından karar verilmiş olunmasıdır. Bu süreçte bürokratlar devletin kurumlarının hala güçlü ve tekel yapısının korunmaya çalışması, yasal mevzuatların hazırlanması süreçlerinde şeffaflığın sağlanamaması, aşırı regülasyonlar ve katı uygulamaları ile ne yazık ki tamamen kurum içinde işlerin yürütülmesini kolaylaştıracak konulara öncelik verilmesi bu sonuçları hazırlamıştır.

Demiryolu sektöründeki sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin, uzmanlarının, özellikle demiryoluna yatırım yapmış ticari faaliyet gösteren firmaların ve üniversitelerin bu süreçlere dahil edilmemiş olmasının önemli bir eksiklik olduğunu düşünüyorum.

Bu aşamadan sonra demiryolu sisteminin gelişmesi için bir strateji değişikliğine ihtiyaç vardır. Stratejinin temel amacı, sistemin tam anlamıyla serbestleşmesi ve demiryolunda rekabetçiliğin geliştirilmesi olmalıdır. Bu stratejinin başarısı da özenle belirlenmiş bazı gelişmelerin desteklenmesine bağlıdır. Bunlar AB başta olmak üzere demiryolundaki sorunları çözme konusunda ciddi olan ülkelerce önemsenen desteklenme alanlarından birkaç madde sıralanmıştır.

  • Etkin/ verimli bir demiryolu altyapısının kurulması ve bu konudaki faaliyetlerin öncelikle desteklenmesi (eğimlerin düşürülmesi, kurp yarıçaplarının büyütülmesi, yeni kestirme hatlar ve elektrifikasyon ağlarının tamamlanması gibi)
  • Demiryolu sektörünün ve pazarının tam anlamıyla özel sektöre açılması, bu konudaki idari ve teknik tüm engellerin ortadan kaldırılması, kendini farklı konumlandırma arzusunda olan kamuya ait kurumsal ve idari direnç unsurlarının etkisiz hale getirilmesi,
  • Taşımacılık faaliyetinde bulunanlar için engelsiz ve adil bir faaliyet alanı ortaya çıkarılması, kamu kurumlarına verilen ayrıcalıkların sonlandırılması
  • Demiryolunda iş yapacakların temel gereksinimlere uyma alışkanlığının yaygınlaştırılması ve bunların işletmelerin kültürel değerleri haline gelmesi
  • Bütün çalışanlarda özellikle eğitim, yetiştirme ve geliştirme sürecinde uygulanacak programlarda emniyet bilincini arttırıcı hususlara yer verilmesi
  • Başarılı uygulamaların yaygınlaştırılması için karşılıklı öğrenme imkânlarının desteklenmesi

Olarak başlayabiliriz.

Kalın sağlıcakla….

0
be_endim
Beğendim
0
dikkatimi_ekti
Dikkatimi Çekti
0
do_ru_bilgi
Doğru Bilgi
0
e_siz_bilgi
Eşsiz Bilgi
0
alk_l_yorum
Alkışlıyorum
0
sevdim
Sevdim
Giriş Yap

İZSAM ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!