Kölelik ve Cariyelik Meselesi

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kölelik ve Cariyelik Meselesi

Dokuz Eylül Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, İslâm Tarihi ve Sanatları Bölümü, (e mail: hanefim@yahoo.com, hanefim@deu.edu.tr)

Prof. Dr. M. Hanefi PALABIYIK*

Dokuz Eylül Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, İslâm Tarihi ve Sanatları Bölümü, (e mail: hanefim@yahoo.com, hanefim@deu.edu.tr)

Günümüzde en çok tartışılan konular arasında yer alan polemiklerden biri de “İslam’da Kölelik ve Cariyelik” kurumunun “devam ettirildiği” hususudur.

Günümüzde en çok tartışılan konular arasında yer alan polemiklerden biri de “İslam’da Kölelik ve Cariyelik” kurumunun “devam ettirildiği” hususudur.

Her hususta olduğu gibi burada da öncelikle vurgulanması gereken husus İslam düşüncesinde yer alan bir olgunun Kur’an’da da yer alıp almadığı veya nasıl yer aldığıdır. İkinci olarak neden bu konunun gelenekte kabul/yer bulduğudur. Üçüncü olarak da günümüzde nasıl ele alınması gerektiğidir.

Tarih boyunca hemen her toplumda görülen kölelik, İslamiyet’in gelmesinden önce Araplar arasında oldukça yaygın olup, hukuken de sınıflı bir toplum oluşmasına yol açmıştır: Hürler, azatlılar ve köleler. Ancak bir köle ne kadar azat edilerek “mevali” seviyesine yükselirse yükselsin, asla hürlerle aynı seviyede görülmezdi. Bu durum Hindistan’daki kast sistemi gibi sosyal hayatın tümüne sirayet eden bir yapıda değilse de, hukuki olarak birçok özellik taşımaktaydı. Yani günümüz tabiriyle söylersek bir “kölelik hukuku” mevcuttu. İslamiyet’in ise köleliği, eski medeniyetlerde ve çağdaşı güçlü devletlerde yerleşmiş ve tabii kabul edilmiş bir konumda bulduğundan onu tek taraflı ve kesin bir kararla kaldırma yönüne gitmeyip zaman içinde ortadan kalkmasına imkân verecek bir zemin oluşturma yolunu seçtiği kabul edilmektedir. İslamiyet’in sosyal bir gerçeklik olarak ele almış olduğu köleliği ortadan kaldırma yönündeki köklü adımlarını da ihmal etmeksizin kölelerin tâbi olduğu hukukî ahkâmı ayrıntılı biçimde belirlemeye çalışmıştır. (Mehmet Âkif Aydın-Muhammed Hamîdullah, “Köle”, DİA, 2002, 26/237-246)

Kölelik konusu hakkında hem ilahiyat ve hem de diğer alanlarda oldukça fazla bir literatüre sahip olduğumuz söylenebilir. Fakat insan onuruna ters ve onu hiçe sayan bir olgu olarak “kölelik”in, İslam’da doğrudan ve diğer haramlar gibi haram kılınmayıp kaldırılmadığını söyleyerek İslam’a eleştiri getirilmesini doğru bulmamaktayız. Bu konu da diğer hususlar gibi genellikle anakronik okumayla değerlendirilmekte, dönemin şartları göz ardı edilmekte ve günümüz değer yargıları ve hukuk anlayışıyla sorun ele alınmaya çalışılmaktadır.

Klasik dönemlerde meseleye daha olumlu bakılması normal kabul edilebilse de günümüzde İslam hukuku açısından incelerken klasik hukuku savunmak adına, “İslam’ın köleliği kabul ettiğini” söylemeyi, hiçbir şekilde doğru bulmuyorum. Bugün uluslararası antlaşmalarla bile yasaklanmış olan “kölelik” olgusu, nasıl olur da “İslam açısından” kabul edilebilir! Bu iddiayı, ön kabul ve modern dünyanın bir dayatması olarak değil, insan hakları ve İslam ahlakı açısından doğru bulmadığımı vurgulamak isterim. Ayrıca aşağıda tartışacağım şekilde meseleye bakışım da bunu ortaya koymaktadır.

Kur’an, içkiyi, zinayı, cinayeti vb. yasakladığı gibi, neden ve nasıl oluyor da, açık bir şekilde köleliği yasaklama yoluna gitmiyor, Allah’ı bundan alıkoyan neydi? Yoksa başka bir şey mi var?” şeklindeki sorulara verilecek cevap, bana göre, bu sayılan yasakların, doğrudan ve sadece ferdi ilgilendiren bir şey iken, kölelik olgusunun ortaçağlar boyunca tüm toplumları ilgilendiren ve ötesine ulaşan bir vaka olduğudur. Yani ortaçağ açısından baktığımızda birinin içkiyi içmemeyi vb. tek başına yapması ve bu işin onunla başlayıp onunla bittiğini görmemiz mümkündür. Ancak köleliğe gelince, aynı durumun kölelik için geçerli olduğu söylemek zordur ve ortaçağlar boyunca bunun bazı sebepleri vardır. Ortaçağda savaşa giren bir toplum iki neticeden birine düçar olacağının bilincinde olarak savaşır: ya ölüm ya da esaret. Esir olanlar da ya öldürülür ya fidye veya mübadele ile kurtulur ya da köleleştirilirdi. Dolayısıyla kölelik, hayat karşılığında istenmeyen bir tercih olarak zillet içinde yaşamayı kabullenmektir. Şunu göz ardı etmemelidir ki, ortaçağda vuku bulan bir savaşta ele geçirilecek savaş esirlerinden köle olarak faydalanılacağını bilmenin, savaş esnasında gereksiz kan dökme işini belirli ölçüde önleyeceği, ayrıca bu durumun savaşın sona ermesinden sonraki esir katliamına da mani olacağı açıktır. Yine düşman devletler köleliği uygulayıp ele geçirdikleri Müslüman esirleri köleleştirirken Müslümanların ellerindeki esirleri serbest bırakmalarının onları zayıflatması neticesini doğuracağı dolayısıyla lehlerine olan bir durumun aleyhlerine döneceği anlaşılmaktadır. Şimdi böyle bir dünyada esirlerin köleleştirilmesini savunmakla günümüzde savunmak arasında büyük farkların olduğunu söylemek mümkündür. Bu yüzden köleliğin ana sebebi olan savaş esirlerinin köleleştirilmesine son vermek ancak karşılıklı savaş hukukuyla ortaya konması gereken bir durumdur ve günümüz açısından da bu durum açıktır. Bu yüzden bizim için İslam’ın/Kur’an’ın köleliği kaldırdığını söylemek son derece kolaydır.

Bir arkadaşımın metaforunu kullanarak bir dükkân örneğini vermek istiyorum. Tıka basa dolu olan bir dükkândan satılan her malın yanına bir veya daha fazla promosyon verince, indirim yapıp ucuza verince, ara sıra sevabına bedava verince ve dükkâna yeni mal almayınca, haliyle bir müddet sonra dükkân boşalacaktır. İslam’ın kölelikle ilgili uygulaması da işte bu şekildedir. Köleliğin ana sebebi olan “savaş esirlerinin köleleştirilmesi” söz konusu olmayınca ve yeni köle gelmeyince (dükkâna yeni mal getirmeyince), mevcut kölelerin azat edilmesi ve zamanla ölmesiyle, kölelik bir müddet sonra kendiliğinden kalkacaktır. Böyle bir durumda köleliği savunmanın bir anlamı olamayacağını söylemek mümkün olduğu gibi, günümüzde İslam’ın/Kur’an’ın köleliği kaldırmadığını söylemenin de tutarlı olmadığını söylemek mümkündür.

*

0
be_endim
Beğendim
0
dikkatimi_ekti
Dikkatimi Çekti
0
do_ru_bilgi
Doğru Bilgi
0
e_siz_bilgi
Eşsiz Bilgi
0
alk_l_yorum
Alkışlıyorum
0
sevdim
Sevdim
Kölelik ve Cariyelik Meselesi
Yorum Yap
Giriş Yap

İZSAM ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!