Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkiler, derin tarihi anlaşmazlıklar ve siyasi engeller nedeniyle uzun ve karmaşık bir geçmişe sahiptir. Ancak son dönemde, özellikle 2020 Dağlık Karabağ Savaşı sonrasında, normalleşme yönünde bazı umut verici adımlar atılmıştır.
İşte bu ilişkilerin dünü, bugünü ve geleceğine dair bir değerlendirme:
Dünü:
- Tarihi Anlaşmazlıklar: İlişkilerin temelinde 1915 olayları ve Ermeni Soykırımı iddiaları yatmaktadır. Ermenistan bu olayların soykırım olarak tanınmasını talep ederken, Türkiye bu iddiaları reddetmektedir.
- Karabağ Sorunu: Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesinin Ermeni işgali altında olması, Türkiye’nin Azerbaycan’a verdiği destek nedeniyle ilişkileri olumsuz etkilemiştir. Türkiye, Ermenistan’la ilişkilerin normalleşmesini Karabağ sorununun çözülmesine bağlamıştır.
- Sınırların Kapatılması: Türkiye, 1993 yılında Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’ı işgali üzerine Ermenistan ile olan sınırını kapatmıştır. Bu durum, iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri büyük ölçüde durdurmuştur.
- Zürih Protokolleri (2009): İsviçre’nin arabuluculuğuyla 2009 yılında imzalanan Zürih Protokolleri, ilişkilerin normalleştirilmesi için umut yaratmıştır. Ancak bu protokoller, Azerbaycan’ın tepkisi ve Ermenistan’daki iç siyasi sorunlar nedeniyle hayata geçirilememiştir.
Bugünü (Mayıs 2025):
- Normalleşme Çabaları: 2020 Dağlık Karabağ Savaşı’nda Azerbaycan’ın zaferi ve bölgedeki yeni jeopolitik durum, Türkiye ve Ermenistan arasında normalleşme yönünde yeni bir ivme yaratmıştır.
- Özel Temsilciler: Türkiye ve Ermenistan, ilişkilerin normalleştirilmesi için özel temsilciler atamış ve Moskova ve Viyana gibi şehirlerde çeşitli görüşmeler gerçekleştirmişlerdir.
- Uçuşların Yeniden Başlaması: İki ülke arasında 2022 yılında kargo uçuşları yeniden başlamış, ardından yolcu uçuşları da hayata geçirilmiştir. Bu, ilişkilerde atılan somut adımlardan biridir.
- Sınırın Açılması: 2023 yılında, Türkiye ve Ermenistan arasındaki Alican-Margara sınır kapısı, insani yardım geçişleri için geçici olarak açılmıştır. Bu durum, gelecekte sınırın tamamen açılması yönünde bir beklenti yaratmıştır.
- Ticaretin Sınırlı Düzeyde Devamı: Sınır kapalı olmasına rağmen, iki ülke arasında dolaylı yollarla sınırlı düzeyde ticaret devam etmektedir. Normalleşme süreciyle birlikte bu ticaretin artması beklenmektedir.
- Siyasi Diyalog: Üst düzey yetkililer arasında çeşitli platformlarda temaslar ve görüşmeler devam etmektedir. Bu diyalog, güvenin yeniden inşa edilmesi ve sorunların çözümü için önem taşımaktadır.
Geleceği:
Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin geleceği, hem zorluklar hem de fırsatlar içermektedir:
- Olası Senaryolar:
- Kapsamlı Normalleşme: Sınırların tamamen açılması, diplomatik ilişkilerin kurulması ve geçmişteki anlaşmazlıkların çözümü için ortak bir zemin bulunması durumunda kapsamlı bir normalleşme yaşanabilir. Bu, bölgedeki istikrar ve iş birliği için olumlu bir gelişme olacaktır.
- Kademeli İlerleme: Sorunların aşamalı olarak ele alındığı, belirli alanlarda (ticaret, ulaşım, kültür gibi) iş birliğinin geliştirildiği ve siyasi diyalogun sürdüğü bir süreç yaşanabilir. Bu, uzun ve sabırlı bir çaba gerektirecektir.
- Mevcut Durumun Korunması: Derin güvensizlik ve anlaşmazlıkların devam etmesi halinde, ilişkiler mevcut sınırlı düzeyde kalabilir ve önemli bir ilerleme kaydedilemeyebilir.
- Fırsatlar:
- Ekonomik Faydalar: Sınırların açılması ve ticaretin serbestleşmesi, her iki ülke ekonomisine de olumlu katkılar sağlayabilir. Bölgesel ticaretin canlanması ve yeni iş imkanlarının oluşması beklenebilir.
- Bölgesel İstikrar: İlişkilerin normalleşmesi, Güney Kafkasya’da daha istikrarlı ve iş birliğine dayalı bir ortamın oluşmasına yardımcı olabilir. Bu, bölgedeki diğer ülkelerle ilişkileri de olumlu etkileyebilir.
- İnsani Bağların Güçlenmesi: Sınırların açılması ve kültürel alışverişin artması, iki ülke halkları arasındaki ön yargıların azalmasına ve daha iyi bir anlayışın gelişmesine katkıda bulunabilir.
- Zorluklar:
- Tarihi Anlaşmazlıklar: 1915 olayları ve Ermeni Soykırımı iddiaları, normalleşme sürecinin önünde önemli bir engel teşkil etmeye devam edecektir.
- Siyasi Hassasiyetler: Her iki ülkede de milliyetçi çevrelerin güçlü olması, normalleşme adımlarının atılmasını zorlaştırabilir.
- Azerbaycan Faktörü: Türkiye’nin Azerbaycan ile olan stratejik ortaklığı, Ermenistan ile ilişkilerinde dikkatli bir denge gözetmesini gerektirebilir.
Sonuç olarak, Türkiye-Ermenistan ilişkileri, tarihi yüklerden kurtulmaya çalışan ve geleceğe yönelik umut vadeden bir süreçtedir. Özellikle 2020 Karabağ Savaşı sonrası oluşan yeni jeopolitik ortam, normalleşme için bir fırsat sunmaktadır. Ancak, derin güvensizliklerin ve hassasiyetlerin aşılması, sabırlı ve yapıcı bir diyalogla mümkün olacaktır. İlişkilerin geleceği, her iki ülkenin siyasi iradesine, atılacak somut adımlara ve bölgesel gelişmelere bağlı olacaktır.