Balıkçılığın Türkiye ekonomisine katkısı

Türkiye’nin balıkçılık potansiyeli oldukça yüksektir. Üç tarafı denizlerle çevrili olması, çok sayıda göl, baraj gölü ve akarsuya sahip olması bu potansiyeli desteklemektedir.

Türkiye’nin kıyı şeridi 8.333 km uzunluğundadır ve Karadeniz, Ege Denizi, Akdeniz, Marmara Denizi ve boğazlarda balıkçılık faaliyetleri yürütülmektedir.

Balıkçılık Üretimi:

• 2023 yılında Türkiye’nin su ürünleri üretimi bir önceki yıla göre %18,6 artarak 1.007.921 ton olarak gerçekleşmiştir.
• Bu üretimin %60,5’ini yetiştiricilik oluşturmaktadır. Yetiştiriciliğin %72’si denizlerde, %28’i iç sularda yapılmaktadır.
• Denizlerde en çok yetiştirilen türler levrek ve çipuradır. İç sularda ise alabalık öne çıkmaktadır.
• Avcılık yoluyla elde edilen su ürünlerinin büyük çoğunluğu (%86) denizlerden sağlanmaktadır. Denizlerde en çok avlanan türler hamsi, mezgit ve orkinostur.

Ekonomiye Katkısı:

• Balıkçılık sektörü, Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlamaktadır. Doğrudan balıkçılık faaliyetlerinin yanı sıra işleme, paketleme, dağıtım ve ihracat gibi yan sektörler de ekonomiye değer katmaktadır.
• Sektörün GSYH’ye katkısı %0,4 civarındadır.
• Balıkçılık, yüz binlerce ailenin geçim kaynağıdır ve kırsal nüfusun önemli bir bölümüne istihdam sağlamaktadır.
• Türkiye, su ürünleri dış ticaretinde net ihracatçı konumundadır. İhracat gelirleri her geçen yıl artış göstermektedir. 2018 yılında su ürünleri ihracatı 959 milyon ABD dolarına ulaşmıştır. İhraç edilen başlıca türler levrek, çipura ve alabalık olup, AB ülkeleri önemli bir pazar oluşturmaktadır.

Potansiyel ve Gelecek:

• Türkiye’nin su ürünleri yetiştiriciliğinde önemli bir potansiyeli bulunmaktadır ve bu alanda dünyada en hızlı büyüyen ülkelerden biridir. Özellikle denizlerde ve iç sularda yapılan kafes balıkçılığı üretimi artırmaktadır.
• Kişi başı balık tüketimi Avrupa ülkelerine göre hala düşüktür, bu da iç pazarda büyüme potansiyeli olduğunu göstermektedir.
• Sürdürülebilir balıkçılık uygulamalarının geliştirilmesi ve doğal kaynakların korunması, sektörün geleceği açısından büyük önem taşımaktadır.

Sonuç olarak, Türkiye’nin zengin su kaynakları ve uygun iklim koşulları sayesinde balıkçılık sektörü önemli bir potansiyele sahiptir ve ülke ekonomisine kayda değer katkılar sunmaktadır. Sürdürülebilir yönetim anlayışıyla bu potansiyelin daha da artırılması mümkündür.