1. Haberler
  2. Güncel Siyaset
  3. Milli Egemenlik ve Kurucu Meclis

Milli Egemenlik ve Kurucu Meclis

Personal Finance Guides and Financial Advice
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Personal Finance Guides and Financial Advice

Sezayi ALTUN

Birinci Dünya Savaşının yenilgimizle bittiğini kabul eden 30 Ekim 1918 tarihinde imzalan Mondros Mütarekesi ile Osmanlı Devleti’nin idam fermanı imzalanmış oldu.

  Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları devletin yeniden inşası için önce başkent İstanbul’da çeşitli girişimlerde bulundu. Ancak bunlardan netice alınamadı. 15 Mayıs 1919 İzmir’in Yunanistan tarafından işgal edilmesine İtilaf devletlerinin yol vermesi ile birlikte Mustafa Kemal Paşa 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktı. Amasya, Erzurum ve Sivas kongreleri ile Sultan Vahdettin’i Meclis-i Mebusan seçimlerini yenilemeye zorladı. Bu zorlamalar sonucunda yapılan seçimlerde ağırlıklı olarak Anadolu ve Trakya’yı Hukuk Cemiyeti üyeleri millet vekili seçildi. Meclis 12 Ocak 1920 Yılında açıldı. Ancak Mustafa Kemal Paşa Erzurum milletvekili olarak seçilmiş olmasına rağmen Ankara’da kalmayı tercih etti.  Erzurum ve Sivas kongrelerinde ana çerçevesi oluşturulan Misak-ı Milli, planlandığı gibi Rauf Orbay ve Kuvâ-yi Milliye taraftarı arkadaşlarının çalışması ile son Osmanlı Meclisinde 17 Şubat 1920’de kabul edildi.   

Son Osmanlı Meclisi Mebusan’ın Misak-ı Milli ilan etmesi ile birlikte İtilaf devletleri İstanbul’u 16 Mart 1920’de resmen işgal ettiler. Birçok aydın ve milletvekilini tutuklayıp, Malta’ya sürgün ettiler. Meclis 11 Nisan 1920 tarihinde Padişah Vahdettin tarafından resmen fesih edildi. Mustafa Kemal Paşa gelişmelerin ardından, Ankara’da 23 Nisan 1920’de Millet Meclisinin toplanacağını, son Meclise seçilen milletvekilleri ve eksik kalanların yerine yeni seçilenler ile 23 Nisan 1920’de Ankara’da Büyük Millet Meclisini topladı. Büyük Millet Meclisi ülke yönetimine el koydu. Mîsâk-ı Millî yeni Türk Devleti’nin ilkelerini belirleyen, gerçekleşmesi için sonuna kadar çalışılacak millî ülkü, hedef ve kutsal ant oldu.  1920’lerde Mîsâk-ı Millî belgesine dayanılarak hazırlanan yeni Mîsâk-ı Millî Haritası’nda İskenderiye-Port Said hizasına kadar olan bugünkü Suriye, Lübnan, Filistin ve Irak toprakları üzerinde hak iddia edilmektedir. Ayrıca Adalar, Kıbrıs ve Batum da yeni Türkiye’nin sınırları içinde gösterilmektedir. Ancak siyasî gelişmeler bu hedeflere tam olarak ulaşılmasını engellemiştir.

Kurucu Gazi meclisimiz kendinden öncekilerle ve sonrakilerle karşılaştırılamayacak kadar demokrat bir meclistir. Kurtuluş savaşını yürüten bu meclisimizde değişik siyasal düşüncelere sahip mebuslar görüşlerini iç tüzüğe uygun biçimde savundular ve hiçbir engelle karşılaşmadılar. Ülkenin ve milletin kurtuluşu için öngördükleri bütün düşünceleri meclis kürsüsünden açıkça ortaya koydular. Meclis içinde “halk zümresi, tesanüt grubu, ıslahat grubu” gibi küçük bazı gruplar ortaya çıkmıştı. Hatta Yeşil Ordu Cemiyeti ile Türkiye Halk İştirâkiyyûn Fırkası ve Türkiye Komünist Fırkası gibi sosyalist temellere dayanan örgütlenmeler de olmuştu. Ancak asıl mücadele, Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları tarafından kurulan Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Grubu ile bu grubun politikalarını eleştiren ikinci grup arasında geçti. Bu iki grubun tartışmaları meclisin demokratik kimliğinin de göstergesi oldu.  Kurtuluş savaşını yürüten bu meclisimiz hem secim şekli hem de seçilenlere baktığımızda, geçekleştirmek için önlerine koydukları ülkülere baktığımızda milliyetçi bir meclistir.

Meclisiminiz bir yönüyle de uzun yıllar ihmal edilmiş, fakir bırakılmış halkımızın sıkıntılarını çözmeyi gaye edinmiştir. Yeni devletimizin banisi Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK varlıklarının yegâne dayanağı halkçılık olduğunu belirtiyor ve halk hükümetini savunuyordu. Bu düşüncelerini Halkçılık Programı adıyla 13 Eylül 1920’de meclise sundu. Meclis kendi içinden seçtiği hükümet üyelerini sıkı bir denetime tâbi tuttu; sözlü ve yazılı soruların dışında yoğun bir gensoru önergesiyle bu işlevini yerine getirdi. Hatta zaman zaman verdiği gensorularla hükümet üyelerini görevlerinden aldı. Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi, amaçları ve bu amaçlarını gerçekleştirmekte gösterdiği kararlılık, yurt ve millet sevgisi, devlet ciddiyeti, özveri, millî saygınlık bakımından alınması gerekli derslerle dolu bir meclis olarak tarihteki yerini aldı. Başta yeni devletimizin banisi Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere, görev yapan millet vekillerini, tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnet ile anıyorum.

23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlu Olsun. Türk Devleti ilelebet payidar olsun.

0
be_endim
Beğendim
0
dikkatimi_ekti
Dikkatimi Çekti
0
do_ru_bilgi
Doğru Bilgi
0
e_siz_bilgi
Eşsiz Bilgi
0
alk_l_yorum
Alkışlıyorum
0
sevdim
Sevdim
Giriş Yap

İZSAM ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!